Kültür Sanat-İş Sendikası olarak, Devlet Tiyatroları gibi köklü bir sanat kurumunun bütçesinin, sanatsal üretim ve emekçilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi yerine idari harcamalara yönlendirilmesini kabul edilemez buluyoruz. Sanat kurumlarının asli görevi; sanatçılara, teknik ekiplere ve izleyiciye hizmet etmektir. Kamu kaynaklarının etkin, adil ve hesap verebilir biçimde kullanılması, demokratik ve üretken bir kültür politikası açısından zorunludur.

Son günlerde Devlet Tiyatroları’ndan ayrıldığını açıklayan değerli sanatçı Veda Yurtsever’in sözleri de, kurumda giderek artan bürokratikleşme ve liyakat dışı yönetim anlayışının sanatçılar üzerindeki baskısını açıkça ortaya koymaktadır. “Eşofmanların yerini takım elbiseler aldığında düşüş başladı” ifadesi, sahne ruhunun yerini makam hiyerarşisine bıraktığı bir dönemin özetidir.

Bizler, kültür ve sanat emekçilerinin sesi olarak;

Devlet Tiyatroları ve benzeri kurumlarda harcamaların kamuoyuna açık, denetlenebilir hale getirilmesini,

Kaynakların sanatsal üretime, çalışanların özlük haklarına ve tiyatro emekçilerinin çalışma koşullarına yönlendirilmesini,

Sanat kurumlarının liyakat, özgürlük ve sanatsal özerklik ilkeleriyle yönetilmesini

talep ediyoruz.

Sanat, özgürlükten, dayanışmadan ve üretimden beslenir. Kültür Sanat-İş olarak, kamusal kültür kurumlarının bu değerlere yeniden kavuşması için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.

Kültür Sanat-İş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu