"Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." - Mustafa Kemal Atatürk

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2025 yılı beşinci destekleme kurulu kararları kapsamında yaşanan gelişmelere ilişkin kamuoyuna duyurumuzdur.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2025 yılı beşinci destekleme kurulu kararları kapsamında yaşanan gelişmelere ilişkin kamuoyuna duyurumuzdur.
5224 Sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanun çerçevesinde, ülkemizde sinema sektörünün güçlendirilmesi, desteklenmesi ve sinema eserlerinin değerlendirilmesi görevi Değerlendirme ve Sınıflandırma Kurulu aracılığıyla yürütülmektedir. Bu kurulun oluşumu ve görev tanımı kanunda açık şekilde belirlenmiş olup, sektör temsilcilerinin bağımsız karar alabilmesi esastır.
Ancak kamuoyuna yansıyan son kararlar, bu bağımsızlık ve tarafsızlık ilkesini zedeleyen ciddi tartışmaları beraberinde getirmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayımlanan 2025-5 sayılı destek kararları kapsamında, toplam 142 milyon TL kaynak dağıtılmış, “İlk Uzun Metrajlı Kurgu Film Yapımı Projesi” kategorisinde 26 ve 27. dönem AKP Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu’nun Babamın Gölgesi 1915 - Küçük Kahramanlar adlı projesine 6 milyon TL destek verilmiştir.
Üstelik kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, bu proje üç yıl önce TRT Çocuk kanalında 26 bölüm dizi olarak yayınlanmış bir yapımın yeniden uzun metraj filme dönüştürülmesidir. İlk uzun metraj desteğinin amacı genç yönetmenlere, yeni projelere ve sinemada özgün eserlere alan açmak iken; daha önce yayınlanmış bir televizyon dizisinin, üstelik eski bir milletvekiline ait bir projeyle bu destekten faydalanması, hem mevzuatın ruhuna hem de kamu vicdanına aykırıdır.
İlgili yönetmeliğin 14. maddesi, “İlk Uzun Metrajlı Kurgu Film” desteğinin şartlarını açıkça ortaya koymaktadır. Buna göre destek; daha önce kısa film ya da belgesel yönetmiş, ilk kez uzun metrajlı kurguya adım atacak sinemacıları kapsamalıdır. Ayrıca verilen desteklerin şeffaf bir şekilde harcanması, belirlenen süreler içinde tamamlanması ve raporlarla denetlenmesi gerekmektedir.
Bizler Kültür Sanat-İş olarak;
Bakanlığın destekleme süreçlerinin şeffaf ve adil yürütülmesi gerektiğini,
Siyasi geçmişi olan kişilere ayrıcalıklı muamele yapılmasının kabul edilemez olduğunu,
Genç sinemacıların ve özgün projelerin bu tür uygulamalarla göz ardı edilmemesi gerektiğini,
Kamu kaynaklarının toplumun kültürel gelişimi için en adil ve üretken biçimde kullanılmasının zorunlu olduğunu vurguluyoruz.
Kültür-sanat alanı siyasal kaygılardan ve kişisel çıkar ilişkilerinden arındırılmadıkça, gerçek anlamda bir gelişim sağlanması mümkün değildir. Bizler, sanat emekçileri olarak bu sürecin takipçisi olacağımızı ve sinema sektöründe liyakat, eşitlik ve şeffaflık ilkelerinin hâkim kılınması için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.
KÜLTÜR SANAT-İŞ SENDİKASI MERKEZ YÖNETİM KURULU
5224 Sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanun çerçevesinde, ülkemizde sinema sektörünün güçlendirilmesi, desteklenmesi ve sinema eserlerinin değerlendirilmesi görevi Değerlendirme ve Sınıflandırma Kurulu aracılığıyla yürütülmektedir. Bu kurulun oluşumu ve görev tanımı kanunda açık şekilde belirlenmiş olup, sektör temsilcilerinin bağımsız karar alabilmesi esastır.
Ancak kamuoyuna yansıyan son kararlar, bu bağımsızlık ve tarafsızlık ilkesini zedeleyen ciddi tartışmaları beraberinde getirmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayımlanan 2025-5 sayılı destek kararları kapsamında, toplam 142 milyon TL kaynak dağıtılmış, “İlk Uzun Metrajlı Kurgu Film Yapımı Projesi” kategorisinde 26 ve 27. dönem AKP Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu’nun Babamın Gölgesi 1915 - Küçük Kahramanlar adlı projesine 6 milyon TL destek verilmiştir.
Üstelik kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, bu proje üç yıl önce TRT Çocuk kanalında 26 bölüm dizi olarak yayınlanmış bir yapımın yeniden uzun metraj filme dönüştürülmesidir. İlk uzun metraj desteğinin amacı genç yönetmenlere, yeni projelere ve sinemada özgün eserlere alan açmak iken; daha önce yayınlanmış bir televizyon dizisinin, üstelik eski bir milletvekiline ait bir projeyle bu destekten faydalanması, hem mevzuatın ruhuna hem de kamu vicdanına aykırıdır.
İlgili yönetmeliğin 14. maddesi, “İlk Uzun Metrajlı Kurgu Film” desteğinin şartlarını açıkça ortaya koymaktadır. Buna göre destek; daha önce kısa film ya da belgesel yönetmiş, ilk kez uzun metrajlı kurguya adım atacak sinemacıları kapsamalıdır. Ayrıca verilen desteklerin şeffaf bir şekilde harcanması, belirlenen süreler içinde tamamlanması ve raporlarla denetlenmesi gerekmektedir.
Bizler Kültür Sanat-İş olarak;
Bakanlığın destekleme süreçlerinin şeffaf ve adil yürütülmesi gerektiğini,
Siyasi geçmişi olan kişilere ayrıcalıklı muamele yapılmasının kabul edilemez olduğunu,
Genç sinemacıların ve özgün projelerin bu tür uygulamalarla göz ardı edilmemesi gerektiğini,
Kamu kaynaklarının toplumun kültürel gelişimi için en adil ve üretken biçimde kullanılmasının zorunlu olduğunu vurguluyoruz.
Kültür-sanat alanı siyasal kaygılardan ve kişisel çıkar ilişkilerinden arındırılmadıkça, gerçek anlamda bir gelişim sağlanması mümkün değildir. Bizler, sanat emekçileri olarak bu sürecin takipçisi olacağımızı ve sinema sektöründe liyakat, eşitlik ve şeffaflık ilkelerinin hâkim kılınması için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.
KÜLTÜR SANAT-İŞ SENDİKASI MERKEZ YÖNETİM KURULU
