"Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." - Mustafa Kemal Atatürk

Masaya oturmadan önce alandaydık!
8. Dönem Toplsu Sözleşme Görüşmeleri öncesi Birleşik Kamu-iş Konfederasyonu olarak görüşmenin yapılacağı gün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde basın açıklaması gerçekleştirdik.
Açıklamayı Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanımız Orhan Yıldırım yaptı.
Genel Başkanımız Orhan Yıldırımı'ın yaptığı açıklama şu şekilde:
BASINA VE KAMUOYUNA
Ülkemizde Her geçen gün derinleşen yoksulluk, güvencesiz çalışma ve adaletsizlik, toplumun en geniş kesimlerini etkilerken, çalışanları köleleştiren, emek ve emekçi karşıtı bu kötü düzene itiraz edenlerin susturulmak istendiği bir dönemde, Emeğin yok sayıldığı, sermayenin öne çıkarıldığı bir dönemde yeni bir toplu sözleşme sürece giriyoruz. Kamuda çalışan 4 milyona yaklaşan memur ve 2,5 milyon memur emeklisinin 2026-2027 yıllarında alacakları maaş zamlarının ve özlük haklarının belirleneceği yeni bir süreç başlıyor.
Uzun zamandır yanlış ekonomi politikalarında sürdürülen ısrar; çalışanın geçinemediği, çalışmak isteyenin iş bulamadığı, gelecek umudu kalmayan gençlerimizin yurt dışına gittiği, gıda fiyatlarının günlük olarak arttığı, toplumun sadece bir avuç ayrıcalıklı zümresinin zenginleştiği bir ortam yaratmıştır.
Ekonomideki bu karanlık kriz günden güne ağırlaşırken, biz kamu emekçileri, asgari ücretli, emekli kirasını ödeyememe ve zorunlu gıda ihtiyacını dahi alamayacak kadar kritik bir sürecin eşiğine gelmiştir.
Sekizinci dönem toplu sözleşme süreci bugün başlıyor.
Geçmiş yıllarda yedi kez yapılan toplu sözleşme ne yazık ki; memur ve memur emeklilerine açlık, yoksulluk ve sefalet getirmiştir
Birleşik Kamu İş konfederasyonu Türkiye’nin üçüncü büyük konfederasyonu olarak bugün başlayacak olan sekizinci dönem toplu sözleşme görüşmelerine ilk kez katılacaktır.
Kamu çalışanları sendika yasası çıktığından bu yana sözleşme masasında işveren karşısındaki muhatap sendika Birleşik Kamu İş ile ilk kez değişiyor.
Kurulduğumuz günden buyana Alın terimiz, emeğimizin hakkı ve adalet için verdiğimiz bu mücadele, yalnız bizim değil, tüm halkımızın ortak kaygısının mücadelesidir.
23 yıldır tek başına ülkeyi yöneten bir iktidarın ülkeyi getirdiği son nokta; açlık, sefalet ve yoksulluk olmuştur. İşçisi, köylüsü, emeklisi, asgari ücretlisi ve memurları hep bir ağızdan "Geçinemiyoruz! Hakkımızı verin!" diyorsa o ülkede çok büyük yönetim sorunu vardır.
23 yıldır sermayeyi koruyan ve önceleyen, emekçiyi dışlayan ve ezen siyasi politikaları uygulamaktan vazgeçmeyen iktidara artık dur deme zamanı gelmiştir.
Biz Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak emek ve sınıf mücadelesinden aldığımız güçle, uzun yılardır Toplu Sözleşme masasında enflasyon altında zam verilmesine rağmen, güçlü tepki vermediği için emekçilerin ezilmesine engel olmayan konfederasyonların, 8.Dönemde de emekçinin hakkını masada bırakmasına izin vermeyeceğiz.
Coğrafyamızda emperyalist ülkelerin Orta Doğu ülkeleri üzerinde savaş oyunlarını sahnelediği bir zamanda ülkemizin birlik beraberlik ve bütünlük içinde herkesin birbirini kucakladığı, kardeşlik hukukunun egemen olduğu bir Türkiye özlemi tüm halkımızın isteğidir. Anayasamızın ve cumhuriyet kazanımlarının her bir Türk vatandaşına eşit hakları tanıdığı bir ortamda, eşitliği bozacak ve halkımızı kardeşlik hukukundan ayrıştıracak hiç bir girişimi Kabul etmeyeceğimizin de bilinmesini istiyoruz.
Ülkemizde son dönemde art arda yaşanan hukuk dışı ve antidemokratik uygulamalar, yalnızca bireysel hak ve özgürlükleri değil, ekonomik dengeleri de altüst etmiştir. Parti genel başkanları, seçilmiş siyasetçiler, belediye başkanları, gazeteciler ve üniversite öğrencilerinin hukuk normlarına aykırı tutuklanması; Televizyonlara karartma uygulanması ekonomiyi çöküşe sürüklemiştir.
Demokrasinin, Adaletin masumiyet karinesinin ayaklar altına alınması ve hukuk sistemine güvensizlik ekonomide yaşanan krizin asıl sebebidir.
Çalışma bakanlığını uyarıyoruz!
TÜİK’in masa başında ürettiği, gerçeklikle hiçbir ilgisi olmayan aylık ve yıllık sahte enflasyon rakamları üzerinden memur ve memur emeklilerine zam teklifini asla kabul etmeyeceğiz.
Açıklanan sahte düşük verilere göre milyonlarca kamu emekçisinin, emeklinin, işçinin, asgari ücretlinin cebinden çalınan alın teri milyonlarca emekçiyi yoksulluğa, borç batağına ve açlığa sürüklemiştir.
Birleşik Kamu-İş’in araştırma sonuçlarına göre: Temmuz 2025 itibarıyla açlık sınırı 27.670 TL, yoksulluk sınırı ise 85.000TL’yi geçmiştir
Memura ocak ayında verilen altı aylık %6 zam, şubat ayında enflasyonun altında kalmıştır. Açlık sınırının altında kalan asgari ücret ve emekli maaşları nedeniyle milyonlarca insanımız aç kalmama mücadelesi vermektedir.
7 dönemdir sürdürülen Toplu Sözleşme Masasında işveren kazanmış emekçiler kaybetmiştir
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak emekçilerin yok sayıldığı masada oynanan bu oyunu bozmakta kararlıyız.
Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde artık biz varız!
Masada;
TÜİK'in rakamları değil, halkın sofrası konuşulacak!
Sadaka gibi verilen zamlar değil, insanca yaşam talepleri duyulacak!
Sessiz kalan sendikal anlayışa karşı, kararlı bir mücadele yükselecek!
Yalnız bırakılan tüm kamu emekçilerinin masada sesi olacağız!
Bu ülkenin öğretmeni, sağlıkçısı, teknisyeni, mühendisi, güvenlik görevlisi ve memuru; daha fazla yoksulluğa mahkûm edilemez!
Grev hakkının tanınmadığı, milyonlarca kamu emekçisinin temsil edilmediği bu yapay sözleşme düzeninin bu haliyle işletilmesine razı olmayacağız.
Kamu emekçisi güçsüz ve kimsesiz değildir; Birleşik Kamu-İş var!
Ne istiyoruz:
- Adil bir gelir dağılımı istiyoruz.
- Az kazanan dan az çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz
- Ekonomik krizin faturasını emekçilere değil, faizden milyarlarına milyar katanlara kesilmesini istiyoruz
Grevli Toplu Sözleşmeli Sendika Yasası İstiyoruz!
Enflasyon Farkları Aylık Ödenmelidir.
Yoksulluk Sınırı Üzerinde Maaş İstiyoruz!
Ek Ödemeler ve seyyanen ödemeler Taban Aylığa ve emekli maaşına yansıtılmalıdır
%15 Vergi Dilimi sabitlenmeli.
Mülakatla Değil, Liyakatle Atama İstiyoruz
Ücretli ve Sözleşmeli Değil Kadrolu ve Güvenceli Atama İstiyoruz!
Eşit İşe Eşit Ücret İstiyoruz!
Kamu Çalışanlarına Ücretsiz Kreş Hakkı İstiyoruz!
Tüm Memurlara Çalıştıkları İllerde Kira Desteği İstiyoruz!
Birinci Dereceye Giren Tüm Memurlara 3600 Ek Gösterge Hakkı Verilmelidir!
Aile, yılında eş ve çocuk yardımı arttırılmalıdır.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak biz buradayız ve emeğin tarafındayız.
Emeğiyle geçinen herkes için adalet, eşitlik ve onurlu yaşam mücadelemiz sürecek.
Emek, Eylem, Direniş Yaşasın Birleşik Kamu-İş
Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu"
Açıklamayı Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanımız Orhan Yıldırım yaptı.
Genel Başkanımız Orhan Yıldırımı'ın yaptığı açıklama şu şekilde:
BASINA VE KAMUOYUNA
Ülkemizde Her geçen gün derinleşen yoksulluk, güvencesiz çalışma ve adaletsizlik, toplumun en geniş kesimlerini etkilerken, çalışanları köleleştiren, emek ve emekçi karşıtı bu kötü düzene itiraz edenlerin susturulmak istendiği bir dönemde, Emeğin yok sayıldığı, sermayenin öne çıkarıldığı bir dönemde yeni bir toplu sözleşme sürece giriyoruz. Kamuda çalışan 4 milyona yaklaşan memur ve 2,5 milyon memur emeklisinin 2026-2027 yıllarında alacakları maaş zamlarının ve özlük haklarının belirleneceği yeni bir süreç başlıyor.
Uzun zamandır yanlış ekonomi politikalarında sürdürülen ısrar; çalışanın geçinemediği, çalışmak isteyenin iş bulamadığı, gelecek umudu kalmayan gençlerimizin yurt dışına gittiği, gıda fiyatlarının günlük olarak arttığı, toplumun sadece bir avuç ayrıcalıklı zümresinin zenginleştiği bir ortam yaratmıştır.
Ekonomideki bu karanlık kriz günden güne ağırlaşırken, biz kamu emekçileri, asgari ücretli, emekli kirasını ödeyememe ve zorunlu gıda ihtiyacını dahi alamayacak kadar kritik bir sürecin eşiğine gelmiştir.
Sekizinci dönem toplu sözleşme süreci bugün başlıyor.
Geçmiş yıllarda yedi kez yapılan toplu sözleşme ne yazık ki; memur ve memur emeklilerine açlık, yoksulluk ve sefalet getirmiştir
Birleşik Kamu İş konfederasyonu Türkiye’nin üçüncü büyük konfederasyonu olarak bugün başlayacak olan sekizinci dönem toplu sözleşme görüşmelerine ilk kez katılacaktır.
Kamu çalışanları sendika yasası çıktığından bu yana sözleşme masasında işveren karşısındaki muhatap sendika Birleşik Kamu İş ile ilk kez değişiyor.
Kurulduğumuz günden buyana Alın terimiz, emeğimizin hakkı ve adalet için verdiğimiz bu mücadele, yalnız bizim değil, tüm halkımızın ortak kaygısının mücadelesidir.
23 yıldır tek başına ülkeyi yöneten bir iktidarın ülkeyi getirdiği son nokta; açlık, sefalet ve yoksulluk olmuştur. İşçisi, köylüsü, emeklisi, asgari ücretlisi ve memurları hep bir ağızdan "Geçinemiyoruz! Hakkımızı verin!" diyorsa o ülkede çok büyük yönetim sorunu vardır.
23 yıldır sermayeyi koruyan ve önceleyen, emekçiyi dışlayan ve ezen siyasi politikaları uygulamaktan vazgeçmeyen iktidara artık dur deme zamanı gelmiştir.
Biz Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak emek ve sınıf mücadelesinden aldığımız güçle, uzun yılardır Toplu Sözleşme masasında enflasyon altında zam verilmesine rağmen, güçlü tepki vermediği için emekçilerin ezilmesine engel olmayan konfederasyonların, 8.Dönemde de emekçinin hakkını masada bırakmasına izin vermeyeceğiz.
Coğrafyamızda emperyalist ülkelerin Orta Doğu ülkeleri üzerinde savaş oyunlarını sahnelediği bir zamanda ülkemizin birlik beraberlik ve bütünlük içinde herkesin birbirini kucakladığı, kardeşlik hukukunun egemen olduğu bir Türkiye özlemi tüm halkımızın isteğidir. Anayasamızın ve cumhuriyet kazanımlarının her bir Türk vatandaşına eşit hakları tanıdığı bir ortamda, eşitliği bozacak ve halkımızı kardeşlik hukukundan ayrıştıracak hiç bir girişimi Kabul etmeyeceğimizin de bilinmesini istiyoruz.
Ülkemizde son dönemde art arda yaşanan hukuk dışı ve antidemokratik uygulamalar, yalnızca bireysel hak ve özgürlükleri değil, ekonomik dengeleri de altüst etmiştir. Parti genel başkanları, seçilmiş siyasetçiler, belediye başkanları, gazeteciler ve üniversite öğrencilerinin hukuk normlarına aykırı tutuklanması; Televizyonlara karartma uygulanması ekonomiyi çöküşe sürüklemiştir.
Demokrasinin, Adaletin masumiyet karinesinin ayaklar altına alınması ve hukuk sistemine güvensizlik ekonomide yaşanan krizin asıl sebebidir.
Çalışma bakanlığını uyarıyoruz!
TÜİK’in masa başında ürettiği, gerçeklikle hiçbir ilgisi olmayan aylık ve yıllık sahte enflasyon rakamları üzerinden memur ve memur emeklilerine zam teklifini asla kabul etmeyeceğiz.
Açıklanan sahte düşük verilere göre milyonlarca kamu emekçisinin, emeklinin, işçinin, asgari ücretlinin cebinden çalınan alın teri milyonlarca emekçiyi yoksulluğa, borç batağına ve açlığa sürüklemiştir.
Birleşik Kamu-İş’in araştırma sonuçlarına göre: Temmuz 2025 itibarıyla açlık sınırı 27.670 TL, yoksulluk sınırı ise 85.000TL’yi geçmiştir
Memura ocak ayında verilen altı aylık %6 zam, şubat ayında enflasyonun altında kalmıştır. Açlık sınırının altında kalan asgari ücret ve emekli maaşları nedeniyle milyonlarca insanımız aç kalmama mücadelesi vermektedir.
7 dönemdir sürdürülen Toplu Sözleşme Masasında işveren kazanmış emekçiler kaybetmiştir
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak emekçilerin yok sayıldığı masada oynanan bu oyunu bozmakta kararlıyız.
Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde artık biz varız!
Masada;
TÜİK'in rakamları değil, halkın sofrası konuşulacak!
Sadaka gibi verilen zamlar değil, insanca yaşam talepleri duyulacak!
Sessiz kalan sendikal anlayışa karşı, kararlı bir mücadele yükselecek!
Yalnız bırakılan tüm kamu emekçilerinin masada sesi olacağız!
Bu ülkenin öğretmeni, sağlıkçısı, teknisyeni, mühendisi, güvenlik görevlisi ve memuru; daha fazla yoksulluğa mahkûm edilemez!
Grev hakkının tanınmadığı, milyonlarca kamu emekçisinin temsil edilmediği bu yapay sözleşme düzeninin bu haliyle işletilmesine razı olmayacağız.
Kamu emekçisi güçsüz ve kimsesiz değildir; Birleşik Kamu-İş var!
Ne istiyoruz:
- Adil bir gelir dağılımı istiyoruz.
- Az kazanan dan az çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz
- Ekonomik krizin faturasını emekçilere değil, faizden milyarlarına milyar katanlara kesilmesini istiyoruz
Grevli Toplu Sözleşmeli Sendika Yasası İstiyoruz!
Enflasyon Farkları Aylık Ödenmelidir.
Yoksulluk Sınırı Üzerinde Maaş İstiyoruz!
Ek Ödemeler ve seyyanen ödemeler Taban Aylığa ve emekli maaşına yansıtılmalıdır
%15 Vergi Dilimi sabitlenmeli.
Mülakatla Değil, Liyakatle Atama İstiyoruz
Ücretli ve Sözleşmeli Değil Kadrolu ve Güvenceli Atama İstiyoruz!
Eşit İşe Eşit Ücret İstiyoruz!
Kamu Çalışanlarına Ücretsiz Kreş Hakkı İstiyoruz!
Tüm Memurlara Çalıştıkları İllerde Kira Desteği İstiyoruz!
Birinci Dereceye Giren Tüm Memurlara 3600 Ek Gösterge Hakkı Verilmelidir!
Aile, yılında eş ve çocuk yardımı arttırılmalıdır.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak biz buradayız ve emeğin tarafındayız.
Emeğiyle geçinen herkes için adalet, eşitlik ve onurlu yaşam mücadelemiz sürecek.
Emek, Eylem, Direniş Yaşasın Birleşik Kamu-İş
Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu"